Cumartesi Anneleri bugün bir kez daha Galatasaray Meydanı’nda toplandılar. Bu sefer ellerinde Berfo Ana’nın fotoğrafları vardı. Berfo Ana, oğlunun mezarına kavuşamadan 105 yaşında aramızdan ayrıldı. Bir asırlık ömrünün 33 yılını 12 Eylül Cuntası’nda kaybedilen oğlu Cemil Kırbayır’ın izini bulmaya adamıştı. Tüm süre içinde tek isteği ölmeden önce oğlunun mezarını görebilmekti. 12 Eylül ile ilgili yargılamalar başladığında hasta haliyle mahkemelere gitti. Kenan Evren’den hesap sordu, devletten adalet istedi. Berfo Ana; 1995 yılından bu yana ‘Cumartesi Anneleri’ adıyla anılan kayıp annelerinin, bu ülkedeki adalet ve barış taleplerinin sembolüydü.
Berfo Ana’nın önce Galatasaray Meydanı’na getirilen cenazesi, yapılan konuşmaların ardından Karacaahmet Şakirin Camii’ne götürüldü. Kızı Fatma Gülmez, “Anamın gözü açık gitti, kardeşimin kemiklerini istiyoruz. Sözünüzü tutun. Kardeşimi anamın yanına gömelim” diyordu konuşmasında.
Berfo Ana’nın oğlu Mikail Kırbayır ise, on yıllardır mücadele verdiklerini ve bu ülkedeki demokrasi sorununun gerçekten çözülmesi isteniyorsa kayıpların devlet arşivlerinden çıkarılıp açıklanması gerektiğini, yaşanan bunca acının ancak yüzleşerek hafifleyebileceğini, söylüyordu. “Anamız giderken bize çok ağır bir sorumluluk yükledi. Kemikleri bulunana kadar beni gömmeyin, diyordu. Bu sorumluluk Cemil’in mezarının bulunmasıdır. Haydi, diyorum, bu sorumluluğu nasıl yerine getireceğiz? Bu sorumluluk herkesindir.”
Berfo Ana’nın cenazesi; ailesi, Cumartesi Anneleri, milletvekilleri ve çok sayıda kişinin katılımıyla memleketi Kars Göley’e “Sen unutmadın, biz de unutmayacağız” denilerek, sloganlar eşliğinde yolcu edildi.