2011 yılından sonra kentsel dönüşüm projeleriyle sık sık gündeme gelen Fikirtepe'de Dumlupınar Mahallesi sakinleri, dönüşüme verdikleri evlerinin teslim edilmemesi nedeniyle 12 Haziran'dan bu yana eylemde. Evlerinin olduğu inşaat alanında çadır kuran hak sahipleri, seslerini yetkililere duyurmak istiyor. Sıcak havaya rağmen gece gündüz eylemlerini sürdürenler arasında yalnızca evi yıkılanlar değil proje aşamasındaki binalardan ev satın almış mağdurlar da var.
Evlerini dönüşüm kapsamına verdikleri ilk günden bu yana sözleşmelerinde bulunmasına karşın kendilerine ödenmesi gereken kiraların ödenmemesi gibi bir dizi mağduriyet yaşayan hak sahibi aileler, hükümetin politikalarından kaynaklı evlerini zorunlu olarak dönüşüme kaptırdıklarını ifade ediyor. Konuştuğumuz ailelerin en çok kullandığı ‘'Ev sahibiydik, kiracı olduk, kiracı olduktan sonra da arkadaşlarımızla beraber çadırcı olduk" cümlesi ise yaşadıklarını özetler nitelikte.
53 yıldır Fikirtepe'de yaşayan hak sahibi Zeynep Düzgünoğlu, terzilik yaparak emeğiyle ev sahibi olduğunu söylüyor. "Evimiz, şu çevremizi kaplayan gökdelenlerden çok daha güzeldi" diyen Düzgünoğlu, "Evimizden çok memnunduk. Ama KHK diye bir illet çıkardılar. Bunlar evimizi KHK ile bizden alırlar, diye düşündük. Kamulaştırılmasın diye bir şirket ile anlaştık. Fakat adamlar evlerimizin olduğu yeri kazdılar, betonu döktüler fakat sonradan yapmayıp bırakıp kaçtılar" dedi.
Bir diğer mağdur Medine Şimşek ise, "Projeciler buranın adını Dream Island yani Hayal Ada koymuşlardı, gerçekten de bizler için hayal oldu. Biz enkaz hayalini teslim aldı" diyor. Evlerini geri istediklerini belirten Şimşek, her tarafın inşaat olduğu tozlu Fikirtepe'de çadırlarda beklemekten çoğu defa hastalandığını, buna rağmen eylemini sürdüreceğini vurguluyor.
Mağdur olan Suat Erdoğan da Fikirtepe'ye kentsel dönüşüm girdiğinden bu yana birçok insanın sağlığını kaybetmesinin yanı sıra canından olduğunu belirtiyor. Dönüşümde yaşadığı mağduriyetten dolayı komşusunun intihar ettiğine şahitlik ettiğini söyleyen Erdoğan, proje sahiplerinin imzayı attırdıktan sonra ‘kral benim' dediklerini ifade ediyor. "Mal sahibiydik şimdi kiracı olduk kiracı olduktan sonra da arkadaşlarımızla beraber çadırcı olduk" diyen Erdoğan yetkililerin seslerini duymadıklarını, devletin projecilere çanak tuttuğunu belirtiyor.