1980'li yılların ortalarına kadar İnönü Gezisi olarak anılan Taksim Gezi Parkı, 1936'da İstanbul'u yeniden tasarlamak üzere davetedilen Paris Şehircilik Enstitüsü üyelerinden Prof. Henri Prost tarafından tasarlandı.38 bin metre karelik yüz ölçümüyle Beyoğlu'ndaki yeşil alanların yüzde otuzunu oluşturan Gezi Parkı, Topçu Nümune Kışlasının yenidenin şası projesi kapsamında tarihe karışmak üzere. Parkın Cumhuriyet Caddesi tarafındaki dükkanların tamamı kepenk kapatmaya zorlanıp apar topar tahliye edildikten sonra süratla yıkıldı.Yirmi yılı aşkın bir süre hizmet vermiş Beyoğlu Evlendirme Dairesi de boşaltılan ve yıkılan binalar arasında.Taksim Gezi Parkını, Asker Ocağı Caddesi üzerinden Taksim Bahçesine bağlayan ve yine Prof. Henri Prost tarafından tasarlanarak 1949 yılında inşa edilmiş tarihi yaya köprüsü, 2013 Ocak ayında İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından, o esnada ki projeyi durdurma kararına rağmen ivedilikle yıkılmaktan kurtulamadı. Parkın içinde yeralan BoğazKafeve Gezi Kafe de çaresiz, kapatılacağı günü beklemekte.Neden Gezi Parkı değil ? NedenTopçu Kışlası ? Parkın geçmişine dair bilgiler bu sorulara yeterli bir cevap teşkil etmiyor. 1940 yılın da harabeye dönmüş haliyle yıkılan Topçu Kışlasının bulunduğu alana inşaa edilen park, 1943 yılında Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar tarafından hizmete açılmıştı.Prof. Henri Prost, Topçu Kışlasının yıkılmasıyla oluşan alanı, hem Taksim Meydanında yapılan gösterilerinizlenebileceği hem de parka anıtsal bir giriş oluşturacak biçimde basamaklarla yükseltilmiş olarak tasarlamıştı. Park, basamaklarla yükseltilmiş bu girişin ardından geometrikolarakdüzenlenmiş gezi alanı ve artık yıkılmış olan köprüsüyle devam etmekteydi.
Parkın yapılım süreciyle ilgili hoş olmayan durumlar da sözkonusu.Taksim Meydanından Harbiye‘deki Askeri Müzeye kadar olan bölgede bulunan, Ermeni Cemaatine ait Surp Hagop Mezarlığı - Taksim Gezi Parkına bugün olanlara benzerlik gösteren birşekilde - 1933 yılında dönemin belediyesi tarafından bir takım hukuksal işlemler sonucu gasp edilmişti. Araştırmacı Kevork Pamukciyan'a göre buradan sökülen mezar taşları Gezi Parkının basamaklarının inşaasında kullanıldı.İstanbul Ansiklopedisi'ninyazarıReşadEkremKoçu'nun 1960'lı yıllardameydanlarlailgilibirtespiti, Taksim Meydanının ve Taksim Gezi Parkının dünden bugüne uzanan hikayesine değişikbir yorum katabilir, "Meydanlar mitinglerin, büyük siyasi gösterilerin, ihtilâllerin, on binlerce insanı toplayan duvarsızve tavansız salonlarıdır; onun içindir ki müstebit, despot idareler meydanları hiç sevmemişlerdir, meydanları şenlendirme, güzelleştirme adı altında, havuzlarla, tarhlarla, ağaçlarla arızalandırmaya, mümkün olduğu kadar insa nayağının basacağı sahasını daraltmaya çalışmışlardır."Kentin tarihinde ve kentlilerin belleğinde önemli bir yeri olan, İstanbul'un en önemli kamusalalanı, birkaçı kalan olan Taksim Gezi Parkı,alışveriş ve turizm merkezi olarak kullanılması planlanan kışla inşaatı ile birlikte yokediliyor. Halktan gelen tüm tepkiye ve direnişe rağmen, park içerisindeki ağaçların kesimine başlanması an meselesi. 70 yıldan uzun süredir İstanbullulara ait ve bölgedeki nefesalınabilecek tek yeşilalan olan bu parkın kaderinin kapalı kapılar ardında belirleniyor olması ister istemez akla şu soruyu getirmekte, " Yaşadığımızbu şehir kimin ?".