Samatya’da son dönemde yaşlı Ermeni kadınlara yönelik saldırıları protesto eden ve suçluların bir an önce bulunarak adalete teslim edilmesini isteyen binlerce kişi sloganlar eşliğinde Kocamustafapaşa'dan Samatya'ya yürüdü.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK)tarafından yapılacak basın açıklaması öncesinde Kocamustafapaşa’da toplananlar arasında HDK milletvekilleri Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, Orhan Hosrof Dink, Garo Paylan, Ufuk Uras, Ferhat Tunç, Yavuz Önen, Fatma Gök, Suavi de yeraldı.
Yürüyüşte"Ermeni halkının yanındayız, ırkçılığa geçit vermeyeceğiz" pankartının yanı sıra "Ermeni komşuma dokunma","Nefret sizin, insanlık bizim" dövizleri de taşındı.
Mahalle halkının da pencerelerden alkış ve ıslıklarla destek verdiği yürüyüş güzergahında bulunan Marissa Küçük'ün öldürüldüğü evin önüne karanfil kondu. Küçük'ün yaşlı komşuları gözyaşları içinde kalabalığı izledi. Yaşlı bir kadın camdan, "Neden bize böyle yapıyorlar, biz insan değil miyiz" diye haykırdı.
Samatya Meydanı'nda basın açıklamasını okuyan Ahmet Saymadi, münferit gibi görünen saldırının sistematikleşmesi ve gerçekleştirilme biçimlerinin birbirine çok benzemesinin bunun "ırkçı bir yıldırma kampanyası" olduğunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi.
Saldırıların Ermeni Soykırımı'nın 100. yılı olan 2015'e yaklaşılırken devletin izleyeceği politikanın habercisi olduğunu belirten Saymadi, Ermenilere yönelik bu saldırıların ilk olmadığına dikkat çekti. Askerde ölen Ermeni er Sevag Şahin Balıkçı'yı ve eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in de katıldığı Hocalı mitinginde 'Hepiniz Ermenisiniz Hepiniz Piçsiniz' pankartlarını hatırlattı.
Saymadi, Hrant Dink cinayetinde payı olan Muammer Güler'in İçişleri Bakanı olduğuna dikkat çekerek şu soruları yöneltti: "Maritsa Küçük'ün katillerini Muammer Güler'in yönettiği polis teşkilatı mı bulacak? O katilleri Hrant'ı yargılayan hakimler mi yargılayacak? Bu kaza kurşunları, tesadüf cinayetler hep Ermenileri mi bulacak?"
Saymadi’den sonra söz alan Kürkçü, saldırıların ırkçı zihniyetle gerçekleştiğine dikkat çekerek bu saldırıları araştırması gereken emniyet teşkilatının bizzat saldırıların sorumlusu olabileceğinden şüphe ettiklerini söyledi.
Tuncel ise hükümeti eleştirerek "Tek dil, tek din, tek millet dediniz. Nefretin dilini kurdunuz" dedi. Tuncel, nefret suçlarını düzenleyen yasanın geçmesi için parlamentoda mücadele ettiklerini söyledi.