Galata Köprüsü, Karaköy ile Eminönü arasında kestirme bir yol ya da turistik bir mekân değil köprü altında çalışanlara göre. Restoran çalışanları esnaf ve belediye görevlilerine göre köprü gelip geçilen bir yer degil,yaşamlarının durak noktası.Genelde köprü üstündeki oltalı balıkçıları ile akıllarda yereden Galata Köprüsü, eş dost sohbetlerinin, uzun muhabbetlerin ve balık sofrasının bir adresi aynı zamanda.Köprü altındaki bu yaşamı ayakta tutan orada çalışanların gelecek planları aslında.Kış aylarında yazın hareketli günleri ve kalabalık iple çekilse de bazı günlerde hazırlıklar restoranların küçük mutfaklarının dışına taşıyor.Haftasonları ve özel günlerde daha çok emek sarfediliyor.İşlerin yoğun olmadığı zamanlarda, kimisi köprü altındaki berberde tıraş oluyor, kimisi köşed yabancı dil çalışıyor,mudavimleri ise ganyan ya da idaa oynuyor. Kimileri ise telefonun öbür ucundaki sevdikleriyle hasret gideriyor mutfağın hemen dışında. Ya da köprü altındaki markettenaz önce aldığı sigarasını tüttürüyor düşünceye dalıp. Kimi yabancı dilini geliştirip daha iyi para kazanabilmenin,kimisi de yaklaşan emekliliğine kadar para biriktirmeninpeşinde ya da üniversite harçlığını çıkarmanın.