İstanbul'a 80 yıl hizmet vermesinin ardından şüpheli bir yangın sonucu kullanılmaz hale gelen eski Galata Köprüsü'nün 20 yıllık sürgün hayatı sona eriyor.
Ama bu bir mutlu son mu olacak?
Altı parça halinde dubalar üstünde duran taşınabilir köprü Haliç'teki su sirkülasyonunu engellediği gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin aldığı kararla tamamen "emekli" edilecek.
İstanbul'a uzun yıllar hizmet veren köprü tam yüz yıl önce 1912 yılında Alman MAN AG firmasına yaptırılmıştı. İnşa edilirken Haliç'teki su sirkülasyonunu engelleyeceği hesaplanmamış, ilerleyen yıllarda sanayi ve evsel atıkların birikmesine neden olarak 80 yıl içerisinde Haliç'i kullanılmaz hale getireceği düşünülememişti. 1912 yılında Haliç henüz sanayi bölgesi ilan edilip katledilmemişti ve Kağıthane deresinden akan temiz su ile kendi sirkülasyonunu gerçekleştiriyordu.
Yoğun biçimde kirletilen Haliç'te bir dönem su seviyesinin 2 metreye kadar düşmesi üzerine doldurulup ağaçlandırılması bile gündeme gelmişti. Daha sonraları başlatılan temizleme çalışmaları bugün de devam ediyor. Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Haliç'teki su sirkülasyonunu sağlamak amacıyla Kağıthane deresine deniz suyu takviyesi yapmayı sağlayan projeyi geçtiğimiz haftalarda tamamladı. Bazı kesimler için şu sıralardaki tek olumsuz etken Eski Galata Köprüsü olarak görülüyor.
Eski Galata Köprüsü bir dönem Hasköy ve Balat arasındaki yerinden taşınıp Eyüp ile Sütlüce arasında orta kısmı vapur geçişine imkân verecek derecede açılarak kullanıldı. Köprü geçtiğimiz aylarda Haliç köprüsündeki yol bakım ve onarım çalışmalarından dolayı, trafiği rahatlatması amacıyla eski yeri olan Hasköy ile Balat arasına çekilmişti. Daha sonra yeniden Hasköy kıyılarına getirilen köprü bir aylık onarımdan ve tamirden geçmişti.
Haliç civarında yaşayan çevre sakinleri 20 yıldır Haliç'in herhangi bir kenarına sığdırılamayan tarihi köprünün akıbetinin ne olacağını merakla beklerken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi köprünün Tuzla tersanesine çekilmesi yönünde bir karar aldı. Köprünün ne amaçla Tuzla'ya götürüleceği ve akıbeti ise şimdilik belirsiz.
20 yıldır teknesiyle Balat ile Hasköy arasında yolcu taşıyarak geçimini sağlayan İsmail Kaptan, köprüye yapılan masrafların çok fazla olduğunu düşünüyor. Paranın, kazıklar üstüne inşa edilecek ve altından suyun rahatça akabileceği, teknelerin kolaylıkla geçebileceği yeni bir köprü yapımında kullanılmasının daha mantıklı olacağını söylüyor.
Hasköy'de balıkçılık yapan Murat Kaptan ise tarihi köprünün çevredeki güvenliği olumsuz etkilediği görüşünde: "Köprünün bu tarafında itfaiye beklediği için serserisi ve içkicisi buraya giremiyor ama diğer tarafta güvenliğin yetersiz olduğu besbelli. Bu köprüyü buradan kaldırsınlar yoksa hem Haliç hiç olup gidecek, hem de köprünün tarihi falan kalmayacak. Köprüyü köşelere çekip duruyorlar. Daha geçen gün köprünün dubaları su kaçırmış, gidip suyu çektiler. Köprüyü buraya yeniden getirirlerken dalgıçlar bir ay boyunca su altından kaynak yaptılar dubalara. 100 yıllık duba, kaynak yapsa ne olacak! Boşa masraf edeceklerine geçici değil kalıcı bir çözüm bulsunlar, sonuçta o masraflar bizim cebimizden çıkıyor ama sonuç yok."
İstanbul'un son yıllarda, tarihi ve kültürel değerlerinin günlük hayatın tartışmalı ihtiyaçları uğruna hızla ve kolayca gözden çıkarılan bir şehir haline getirilmesi onun kadim saltanatının yakın bir gelecekte sarsılmaya başlayacağını gösteriyor.