"Rantsal dönüşüm" ve "soylulaştırmaya" karşı mahallelerin sesini duyurmayı hedefleyen "Kent Hakkı için Açık Kürsü" eylemi, mahalle dernekleri, demokratik kitle örgütleri ve Ataşehir, Ayazma, Bedreddin, Gülsuyu-Gülensu, Tarlabaşı, Sulukule’nin de aralarında bulunduğu mahalle temsilcilerinin katılımıyla 29 Ocak Pazar günü Taksim Gezi Parkında gerçekleştirildi.
Eylemde sık sık “Barınma hakkımız engellenemez,” “Kentsel rantsal dönüşüme hayır!” “Zorla tahliyelere hayır!” sloganları atıldı ve ''50 senelik mahallemizi bırakmayız'', ''Evime, kentime, yaşam alanıma dokunma'' pankartları taşındı.
İçeriği açıklanmayan bir proje için kesilmek üzere ağaçları işaretlenmiş olan Gezi Parkında kurulan kürsüde, Kent Hareketleri adına söz alan Ömer Kiriş, “Kentsel Dönüşüm” adı altında mahallelere yapılan saldırıların ranta dayalı olduğunu ve “varsılların hâkimiyetini pekiştirip yoksulları taşraya sürmeyi” hedeflediğini söyledi.
Londra’daki University City College’dan gelerek eyleme katılan Prof. Yves Cabannes, zorla tahliyelerin yanı sıra 3. köprü ve kanal projelerini eleştirdi. Prof. Cabannes, mücadelenin bölünmeden, tek vücut olarak “Sıfır tahliye! Zorla tahliyelere hayır!” sloganlarının altında birleşerek sabırla zafere ilerlemek gerektiğini belirtti.
Gülsuyu-Gülensuyu Mahallesinden eyleme katılan GÜLDAM temsilcisi Erdoğan Yıldız, kentsel dönüşüm projelerinin yanı sıra 3. köprü ve ormanların katledilmesine karşı da mücadele ettiklerini belirtti.
Fener-Balat-Ayvansaray Derneği’nden Çiğdem Şahin, kamusal alanların halkın kullanımına kapatıldığını, okulların satıldığını, mahallelerin yıkılarak otel ve alışveriş merkezlerine dönüştürüldüğünü ifade etti.
Uluslararası Kent Sakinleri Birliği (IAI) üyesi Cesare Ottolini, yıkımlara ve zorla tahliyelere karşı inisiyatifin mahallelilerin ellerinde olmasının; mahallelerin kaderini, şehirleri global krizle yüz yüze bırakan neoliberal politikaların değil, bu bölgelerde yaşayan kent sakinlerinin kendi politikalarının belirlemesinin gerektiğini söyledi.
3. Köprü Yerine Yaşam Platformundan Hayati Can ise, 3. Köprünün İstanbul için bir cinayet olduğunun altını çizdi.
Beyoğlu için Mücadele İnisiyatifi adına söz alan Cem Tüzün, Tarlabaşı’nın dönüştürülmesinin “ne tarihi ve kültürel mirasa, ne de bölgede yaşayan nüfusa faydası olduğunu” söyledi.
Daha sonra kürsü mahalle ve öğrenci temsilcilerine açıldı. Eylem, Kamusal Sanat Laboratuvarı’nın dev dokuma performansı ve Bandista grubunun bazı üyelerinin müzik gösterisiyle sona erdi.