İstanbul Topkapı'da 1967 yılından bu yana hizmet veren Şişecam Fabrikası, yönetimin üretimi Eskişehir'e taşımak istemesiyle kapanıyor. Ortalama 18 yıldır aynı fabrikada çalışan 422 işçi ise yeni yıla işsiz girdi. Mevcut hakların korunarak Şişecam'ın diğer fabrikalarına nakillerin yapılması talebiyle başlanan direniş ise dünkü polis baskınının ardından bugün on birinci gününe ulaştı.
Hakları iade edilene kadar direnişe devam edeceklerini ve fabrikalarını terk etmeyeceklerini açıklayan işçilere, mevcut çalışanlarını Eskişehire götürmek istemeyen yönetimin sunduğu öneri ise asgari ücreti kabul etmeleri. Kapasitenin üç katına çıkarılacağını ve 350 yeni işçi alınacağını söyleyen ve 15 yıldır bu fabrikada çalışan Fatih Öztürk “Fabrika burada zarar ettiği için kapanmıyor. Ekonomik olarak da üretim olarak da büyüyeceği için taşınıyor. Memurunu, makinelerini, altyapısını her şeyini götürüyor ama üreten, büyüten, geliştiren işçisini götürmüyor. İşçiye gelince "geleceksen asgari ücretle gel" deniyor” dedi. Tek taleplerinin mevcut haklarıyla çalışmaya devam etmek olduğunu, Şişecam’ın Türkiye'deki herhangi bir fabrikasında seve seve çalışacaklarını belirten Öztürk, sloganlarda söylendiği gibi bu fabrikaya ömürlerini verdiklerini ve karşılığında bu muameleyi gördüklerini söyledi.
Gün boyu süren destek ziyaretlerinin ilkini Şişecam Trakya işçileri gerçekleştirdi. “Biz bu yola baş koyduk! Ölmek var dönmek yok!” ve “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganlarıyla sık sık bölünen konuşmaların ardından, BDP Mersin milletvekili Ertuğrul Kürkçü işçileri ziyaret etti. Şişecam işçisinin Türkiye İşçi Sınıfının mücadele tarihindeki yerini vurgulayarak, iktidarın, her türlü üretimin kent dışına taşınmasıyla İstanbul’u bir finans ve turizm bölgesine çevirmeye çalıştığını söyleyen Kürkçü, “Biz sokağın, sizlerin vekilleriyiz, haklı mücadelenize sözümüzle destek olacağız” dedi.