Kentsel dönüşüm projelerinin hedefi olan Galata semti, tarihi dokusunu kaybetmemek için direnirken, her geçen gün artan popülerliğine paralel olarak, semte ilgi de büyüyor.
Son bir yılda moda tasarımcıların akınına uğramasıyla birlikte yavaş yavaş çehresi de değişmeye başlayan Galata, yakın gelecekteki alternatif Nişantaşı modeli olarak görülmeye başladı. Bu durum, ‘'Gelen modacılar ve her yıl tekrarlanan Moda Haftaları peşinden bir pazarı mı sürüklüyor?'' sorusunu akıllara getirdi. Sayıları gün geçtikçe artan tasarım dükkânlarının, meraklı turistlerden ziyade modayla ilgilenen elit kesimin ilgi odağı haline gelmesi de bu düşünceyi destekliyor.
‘'Tasarımcılar sokağa insin''
Galata'ya yaklaşık olarak altı yıl önce gelen ve Moda Tasarımcıları Derneği Başkanlığı'nı yürüten Bahar Korçan, burada yaşamaya karar verme sürecini şöyle anlatıyor: ‘'Bir koleksiyon hazırlıyordum ve o koleksiyon için bir de masal yazıyordum. Bir gün eşimle Galata'da kahvaltı ederken, masalımı bir anda burada sonlandırdım. Sonra ikimiz de burada yaşamak istediğimize karar verdik ve hemen evi taşıdık. Ardından atölye ve mağaza geldi.''
Atölye ve mağazayı taşıma sebebini açıklarken, Nişantaşı kültüründen uzak olduğunu ve orada mutlu olmadığını fark ettiğini söylüyor ve ekliyor : ‘'Sokaklar çabuk vitrinleşti Nişantaşı'nda. Tasarımın sahiciliği, Galata'nın sahiciliğiyle örtüştü ve beni buraya çekti''. Korçan, iki yıldır düzenlenmekte olan Galata Moda Haftası'nın doğuşu hakkında ise, ‘'Bu fikir benden çıktı. İstedim ki tasarımcılar şık mağazalarından çıksın ve sokağa insin. Hem sokaktan geçen insanlar görsün tasarımları hem de genç modacılar kendilerine gelir sağlayabilsin. Moda Haftası sayesinde genç modacılar kazandıkları paralarla yeni atölyeler açma fırsatı buldular'' diyor. Korçan sözlerine şöyle devam ediyor: ‘'Galata'nın tarihsel dokusunu bozmadan, korumacı bir yaklaşım getirmek önemli... Sahiciliğin bozulmaması gerekiyor. Örneğin avizeciler bu görüntüyü bozuyor bence, Belediye buna bir çözüm getirebilir. Ama sokağımızın aşağısında Kısmet bakkal var, o korunmalıdır.''
Görüştüğümüz diğer modacılar da Korçan gibi düşünüyor. Hepsi Galata'nın onlara ilham verdiğini ve semtin gerçek bir sokak kültürü olduğunu söylüyor. Camekan Sokak'taki Adem& Havva mağazasında ayakkabı ve çanta tasarımı yapan Ahmet Baytar, ‘'Büyük moda evleri hariç artık modacıların çoğu burada'' diyor ve ‘'Galata, alternatif bir Nişantaşı oldu, tek fark ise buradaki tasarımlar kişiye özel'' diye açıklıyor Galata'da bulunma sebebini.
Avizeci de Modacıyı İstemiyor
Galata'nın eskilerinden sayılan avizeciler ise, yüz yıla yakındır bu semtte olduklarını ve modacıların gelip onları kovmasının söz konusu olamayacağını söylüyorlar. Galata'da avizecilerin birbirleriyle sıkı bağları olduğunu belirten Simge Aydınlatma'nın sahibi Engin Geyik, ‘'Biz buranın silinmez bir parçasıyız'' diyor. Geyik, modacıların semte hiçbir yararı olmadığını dile getirirken, ‘'Onların yararı sadece kendilerine. Belediye Moda Günleri düzenleyerek onların buraya yerleşmesini kolaylaştırıyor. Onlara tanınan bu hak avizecilere de tanınsın. Sadece onlar değil bizim de tanıtımımız yapılsın'' diye de sitem ediyor.
Muhtar Hasan İngeç, modacıların semti güzelleştirdiğini düşünüyor ancak Moda Haftası dolayısıyla meydanı kapatmalarını onaylamadığını belirtiyor. İngeç ayrıca, ‘'Zaten bize de sormuyorlar meydanı kapatırken'' diye sitemde bulunuyor.
Esnaf, işlerinin artması dolayısıyla durumdan memnun görünüyor. Kule çevresindeki büfeciler, tasarımcıların Galata'ya gelmelerinin turistler ve yabancılar açısından ilgi çekici olduğunu ve bu durumun işlerine olumlu yansıdığını söylüyorlar. Kuledibi'ndeki Kömürcüoğlu Market ise, meydanın kapatılmasından çok hoşnut olmasa da, duruma ticari açıdan olumlu yaklaşıyor.
Son yıllarda İstanbul'un birçok bölgesinde uygulanan kentsel dönüşüm ve canlandırma modellerinden ‘'soylulaştırma politikasının'' hedefi olan Galata, tarihi dokusunu, yaşamsal ve kültürel çeşitliliğini kaybetmemek için direniyor. Popülerliklerini ve hedef kitlelerini de peşlerinden getiren tasarımcılar, her ne kadar ‘'Galata bozulmasın'' deseler de, bu durum parçası oldukları süreci hızlandıracak gibi görünüyor.